Prof. Dr. İbrahim Kaya

KAMUOYUNUN DİKKATİNE
21 Mart 2019 tarihinde sosyal medyada bir linçe maruz kaldım ve bu linç bir itibar suikastıydı. ÖÄŸrencileri taciz ettiÄŸim iddia edildi. Ortada ne tacize uÄŸradığı iddia edilen öÄŸrencilerin isimleri vardı ne de herhangi bir delil. “Biz kendi isimlerimizin deÄŸil, İbrahim Kaya’nın isminin duyulmasını istiyoruz” ÅŸeklinde yapılan paylaşım, her ÅŸeyi tartışmaya mahal vermeyecek kadar aÅŸikâr kılıyordu. Bir insanı tacizci olarak etiketleyenlerin kendi isimlerini gizlemesindeki amacın ne olduÄŸu apaçık ortadaydı: Amaç yargısız infaz yapmak, ismimi lekelemek, itibarımı sarsmak ve onurumla oynamaktı. İftira attıkları gerçeÄŸi ortaya çıkacağı için bu yargısız infazın failleri isimlerini gizli tutuyordu hatta bu gizliliÄŸi takma isimle sahte röportaj vermeye kadar götüreni oldu.
​
“İnsanların” ÅŸikâyet etmelerini gerektiren bir olay yaÅŸandığında, takip edecekleri yol açıktır: Suçladıkları kiÅŸiyi Cumhuriyet Savcılığına, Kolluk Makamlarına veyahut iddia olunan suç yürüttüÄŸü görevle ilgiliyse çalıştığı Kamu Kurumuna bir dilekçe vererek ÅŸikâyette bulunmak. Åžikayetçinin tabii ki adını ve soyadını dilekçenin altına yazma ve imza atma ÅŸartı var. EÄŸer öÄŸrencileri taciz etmiÅŸ olsaydım, bu yolu kullanmaları icap ederdi. Hayatın olaÄŸan akışı, mantığı ve iÅŸleyiÅŸi bunu gerektirir.
“Tacize uÄŸrayan öÄŸrencilerin sayısı sekiz” ÅŸeklinde paylaşılan ve tacize uÄŸradığı iddia edilen sekiz kiÅŸiden hiçbirinin ismini vermeyen taciz yalanının arkasındaki neden bu sosyal medya linçinden hemen sonra açığa çıktı: sekiz öÄŸrencinin hakkımda CİMER baÅŸvuruları varmış meÄŸer! Aynı sınıftan olan yedi öÄŸrenci derslerine girmemi engellemek amacıyla Ocak 2019’da isimlerinin gizli tutulmasını istedikleri CİMER baÅŸvuruları yapmışlar. Bir süre sonra baÅŸvurularının sonuç vermediÄŸi/vermeyeceÄŸi endiÅŸesiyle baÅŸka sınıftan bir öÄŸrenciyi daha kendi gruplarına dahil etmiÅŸler. Gruba sonradan dahil olan öÄŸrenci de 2019 Åžubat başında CİMER baÅŸvurusu yapmış. Böylece CİMER baÅŸvurusu yapan öÄŸrenci sayısı sekiz olmuÅŸ!
Sekiz öÄŸrencinin İsimlerini gizli tutarak (tıpkı sosyal medyadaki linçi gerçekleÅŸtirirken yaptıkları gibi!) yaptıkları CİMER baÅŸvurularındaki talep; derslerine girmemin engellenmesi![1] Yani hakkımda soruÅŸturma açılması talepleri yok çünkü iddialarına güvenen ve hakkımda soruÅŸturma açılmasını talep eden “insanlar” yukarıda belirttiÄŸim gibi ÅŸikayetlerini ÅŸikâyet kurumunun iÅŸaret ettiÄŸi Cumhuriyet Savcılığına, Kolluk Makamlarına ya da çalıştığım Üniversite RektörlüÄŸüne yaparlar.
Åžubat 2019’da Dekanlık Makamı hakkımda yürüyen bir disiplin soruÅŸturmasını gerekçe göstererek derslerimi elimden aldı.[2] Dekanlığın kararına yaptığım itiraz üzerine derslerim yeniden bana verildi. 19 Mart 2019 günü derslerimi geri aldıktan sonraki ilk ders günümdü ve ben dersteyken öÄŸrenci tuvaletlerine tacizci İbrahim Kaya ÅŸeklinde yazılar yazdıklarını öÄŸrendim. Derslere tekrar girmeye baÅŸlamamın bu kiÅŸilerde CİMER baÅŸvurularından istedikleri sonucu alamadıkları ve bu baÅŸvurulardan haberdar olduÄŸum kaygısını oluÅŸturduÄŸu aÅŸikâr. Tuvaletlere bu yazıları yazanların bulunmasını ve cezalandırılmasını talep ettiÄŸim ÅŸikayetimi yapmamdan hemen sonra yani 21 Mart 2019 günü sosyal medya linçi baÅŸladı.
Sosyal medyada yaÅŸanan bu itibar suikastının sonrasında Üniversite Hukuk MüÅŸavirliÄŸi yukarıda bahsettiÄŸim CİMER baÅŸvurularından hareketle 09 Nisan 2019’da hakkımda hem disiplin hem de ceza soruÅŸturması baÅŸlattı. Hiçbir delille desteklenmeyen iddiaların mantığa ve hayatın olaÄŸan akışına aykırılığı da barizdi. SoruÅŸturma dosyasındaki iddiaların çoÄŸu ÅŸikâyet konusu bile yapılamayacak hatta gülüp geçilecek ifadelerdi. Taciz iddiaları ise çeliÅŸkili, tutarsız ve kurmaca senaryolardan ibaretti. Gülüp geçilecek, ÅŸikâyet konusu yapılması mümkün olmayan iddiaları öne sürenlerin sayısı beÅŸ ve tacize uÄŸradığı iddiasında bulunanların sayısı üç.
Tacize uÄŸradığını ileri süren üç ÅŸikayetçinin iddialarının düzmece bir senaryo olduÄŸu apaçıktı; amaçlarının itibar suikastı yapmak olduÄŸu, küçük çocukların bile anlayabileceÄŸi kadar aÅŸikârdı. Hem disiplin hem de ceza soruÅŸturması lehime sonuçlandı, yani, iddiaların gerçekdışı olduÄŸu hukuken ortaya koyuldu. 2547 Sayılı Yasanın 53. Maddesi C bendi gereÄŸi ceza soruÅŸturması da üniversite tarafından yapılmaktadır. SoruÅŸturmacı veya soruÅŸturma komisyonu kanun gereÄŸi Cumhuriyet Savcısı yetkilerine haizdir. Hakkımda açılan disiplin ve ceza soruÅŸturmalarını bir komisyon yürüttü. Üç profesörden oluÅŸan komisyon üyelerinin ikisi kadın, birisi hukukçuydu. Ayrıca baÅŸka bir ceza hukukçusundan da mütalaa alınmış olduÄŸu dosyada görülmektedir.
SoruÅŸturma raporu, ileri sürülen iddiaları destekleyen hiçbir delilin olmadığının sabit olduÄŸunu ortaya koyduÄŸu gibi, ÅŸikayetçilerin beyanlarındaki ve farklı tarihlerde verdikleri beyanları arasındaki çeliÅŸkileri de ortaya koymuÅŸtur. İleri sürülen iddiaların aksini ispat eden belgeler ve deliller de dosyada bulunmaktadır. Kısacası, soruÅŸturma raporu ÅŸikayetçi beyanlarının çeliÅŸkilerle, tutarsızlıklarla, hayatın olaÄŸan akışına aykırılıklarla, mantıksızlıklarla dolu olduÄŸunu, iddialarını destekleyen tek bir delil olmadığını, aksine lehime delillerin bulunduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur.
SoruÅŸturmayı yürüten komisyon, disiplin soruÅŸturması raporunda disiplin cezası verilmesine yer olmadığı kanaatini Hukuk MüÅŸavirliÄŸine bildirmiÅŸ ve Hukuk MüÅŸavirliÄŸi 07/01/2021 tarih ve 17991472-89 sayılı karar yazısıyla hakkımda herhangi bir disiplin cezasının uygulanamayacağına hükmetmiÅŸtir. Komisyon, ceza soruÅŸturması raporunda ise men-i muhakeme kararı verilmesi gerektiÄŸini Hukuk müÅŸavirliÄŸine bildirmiÅŸtir. Karar makamı olan Hukuk MüÅŸavirliÄŸi Ceza Kurulu, komisyon raporunu ve dosyayı incelemiÅŸ ve 2020/73 sayılı Ceza Kurul Kararıyla men-i muhakeme kararı vererek soruÅŸturmayı sonlandırmıştır.
Kanun gereÄŸi men-i muhakeme kararı Yüksek Mahkemenin denetimine tabi olduÄŸundan dosya Danıştay Birinci Dairesi’nin incelemesinden de geçmiÅŸ ve ceza soruÅŸturması böylece kesin olarak 18 Nisan 2022’de sonuçlandırılmıştır.
Sonuç olarak; Hakkımda ileri sürülen iddiaların yalan ve iftira olduÄŸu yapılan disiplin ve ceza soruÅŸturmaları, Disiplin Cezası vermeye yer olmadığı kararı, Hukuk MüÅŸavirliÄŸi Ceza Kurulunun men-i muhakeme Kararı ve Danıştay Kararı ile tartışmaya mahal vermeyecek ÅŸekilde ortaya koyulmuÅŸtur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 06/05/2022
Prof. Dr. İbrahim KAYA
Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü ÖÄŸretim Üyesi
_______________________________________
[1] Benim derslerimden düÅŸük not aldıklarına dair iddiaları ve ÅŸahsıma ideolojik husumet duyduklarına dair ifadeleri soruÅŸturma dosyasındaki beyanlarında ve isimlerini gizleyerek verdikleri sahte röportajlarda yer almaktadır.[2] Derslerimi elimden almaya gerekçe gösterilen ve hukuk ihlal edilerek yapılan o soruÅŸturmada ÅŸahsıma aylıktan kesme cezası verildi. Bu hukuksuz karara karşı dava açtım ve İzmir 5. İdare Mahkemesi 27/11/2019 tarih ve 2019/1272 sayılı kararıyla verilen cezanın hukuka uygun olmadığına oybirliÄŸiyle hükmederek cezayı iptal etti. Davalı Kurum istinafa baÅŸvurdu, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 25/02/2020 tarih ve 2020/22 sayılı kararıyla istinaf baÅŸvurusunu oybirliÄŸiyle reddederek disiplin cezasının iptali kararını kesinleÅŸtirdi.